Yokuş Yukarı İstanbul
“Gözüm ısırıyor bir yerlerden ikisini de, ama hafıza, mahalledeki Hafız amca gibi çatık kaşlı mendebur bir ihtiyar şimdi. Ser verip sır vermiyor. Alt dudağı sarkmış, masaya değiyor Hafız amcanın. Bir avuç erik için sopayı sırtımda kırıyor. Eriğin balı sızarak, ağzımın kenarından akan kana karışıyor. Hafız amcanın sakalından tutuyorum, ellerimdeki kan bulaşıyor ak sakalına. Kurtarıyor sonra sakalını avucumdan, soruyor, orak çekici nereden tanıyorum? Ters assak, hatırlar mısın? Ters dönüyor dünya. Göz hizamda ayakkabılar, kirden kararmış yer döşemesi, orak çekiç kemerle bağlanmış ayaklarımla göz göze. Ayaklarım da konuşmayacak, isteseler de konuşamazlar. Onlar görmedi poşeti kimlerin verdiğini, bense hatırlamıyorum. Tek suçum erik çalmak.”
Evlerine arka sokaklardan gidenlerin öykülerini yazıyor Sibel Öz.
Beykoz'un kapısına kilit vurulmuş fabrikaları, Tarlabaşı'nın yokuşlu yolları, Taksim'in özgürleştiği on dört gün, Kandilli'deki fısıltılar, Boğaz'a bakan fesleğen kokulu teraslar dile geliyor, ete kemiğe bürünüyor yorgun İstanbul... Ve hatırlıyor hatırlamak istemediklerini de... Gayrettepe'deki işkenceleri, kentsel dönüşüm kıskacında çetelere boğdurulan mahalleleri ve mahalleli yiğit gençlerin katledilişini.
Bazı öykülerde susuyor İstanbul, katliamdan geçiyor sözcükler de, Suruç oluyor, Ankara oluyor...
- Açıklama
“Gözüm ısırıyor bir yerlerden ikisini de, ama hafıza, mahalledeki Hafız amca gibi çatık kaşlı mendebur bir ihtiyar şimdi. Ser verip sır vermiyor. Alt dudağı sarkmış, masaya değiyor Hafız amcanın. Bir avuç erik için sopayı sırtımda kırıyor. Eriğin balı sızarak, ağzımın kenarından akan kana karışıyor. Hafız amcanın sakalından tutuyorum, ellerimdeki kan bulaşıyor ak sakalına. Kurtarıyor sonra sakalını avucumdan, soruyor, orak çekici nereden tanıyorum? Ters assak, hatırlar mısın? Ters dönüyor dünya. Göz hizamda ayakkabılar, kirden kararmış yer döşemesi, orak çekiç kemerle bağlanmış ayaklarımla göz göze. Ayaklarım da konuşmayacak, isteseler de konuşamazlar. Onlar görmedi poşeti kimlerin verdiğini, bense hatırlamıyorum. Tek suçum erik çalmak.”
Evlerine arka sokaklardan gidenlerin öykülerini yazıyor Sibel Öz.
Beykoz'un kapısına kilit vurulmuş fabrikaları, Tarlabaşı'nın yokuşlu yolları, Taksim'in özgürleştiği on dört gün, Kandilli'deki fısıltılar, Boğaz'a bakan fesleğen kokulu teraslar dile geliyor, ete kemiğe bürünüyor yorgun İstanbul... Ve hatırlıyor hatırlamak istemediklerini de... Gayrettepe'deki işkenceleri, kentsel dönüşüm kıskacında çetelere boğdurulan mahalleleri ve mahalleli yiğit gençlerin katledilişini.
Bazı öykülerde susuyor İstanbul, katliamdan geçiyor sözcükler de, Suruç oluyor, Ankara oluyor...
Stok Kodu:9786059020886Boyut:13.50x19.50Sayfa Sayısı:112Basım Yeri:AnkaraBaskı:2Basım Tarihi:2019-06Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:Kitap KağıdıDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel Toplam338,30114,89620,22121,31914,19127,731211,18134,14
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
290,00TL 211,70TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
180,00TL 108,00TL
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
300,00TL 219,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
-
-
420,00TL 294,00TLStokta yok
-
-
-
-
-
-
-
-
350,00TL 245,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
350,00TL 245,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
-
240,00TL 151,20TL
-
-
-
-
-
-
320,00TL 201,60TL
-
-
-
-
-
-
-
250,00TL 175,00TLStokta yok
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
320,00TL 201,60TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-