Toplumlar Nasıl Anımsar?
Belleği, bireysel olmaktan çok kültürel bir yetenek olarak ele alan bu kitap, yazıya ve kaydetmeye dayalı olmayan pratiklerin, gelenekler içinde nasıl kuşaktan kuşağa aktarıldığını açıklamaktadır. Kültürel bir beceri olarak bellek ("toplumsal bellek") üzerine yapılan çalışmaların çoğu, yaşananların kayda geçirilmiş biçimiyle aktarılması üzerinde odaklaşır. Connerton ise bedene uyarlanmış, yani bedenle bütünleştirilmiş diye nitelediği pratikler üzerinde yoğunlaşmakta; günümüzde ağırlıkta olan yazınsal metinler konusunun, genelde toplumsal pratiklerin bir eğretilemesi olarak kabul edilebileceği görüşünü sorgulamaktadır. Yazar, geçmişin imgelerinin ve anımsanan bilgisinin, törensel uygulamalar kanalıyla aktarılıp sürdürüldüğünü, dolayısıyla uygulayımsal belleğin bedensel olduğunu ileri sürmektedir. Bedensel toplumsal bellek, toplumsal belleğin temel yönünü oluşturmasına karşın, konunun, günümüze dek son derece savsaklanmış bir yanıdır.
Connerton bu çalışmasında Yahudi yortuları, Hıristiyan törenleri, Şiilerin Muharrem yas törenlerini örnek gösterdiği "anma törenleri"olgusuna da değinmekte, ayrıca törenlerin geleneksel toplumların tekelinde olmadığını göstermektedir. Bu yolda, yoğun bir Nazi tören takvimi etkinliklerinin listesini verip kapitalist burjuva toplumlarında icat edilen çağdaş törenlere geçmektedir.1789'daki Bastille baskınının, 1871'de Prusya'nın Fransa'ya karşı kazandığı zaferin, neden sonra ulusal şenlik günlerine dönüştürüldüğünü saptayan Connerton; İsrail'in İ.Ö. 66'da Romalılara karşı (unutulmuş) Masada ayaklanmasını, Şahlık İranı'nın zamanımızdan 2500 yıl önce Kyros'un Pers devletini kuruşunu (yabancı kaynaklardan bulup çıkararak) yirminci yüzyılda anma törenleriyle kutlamaya başlamalarıyla birlikte bu konuda Avrupa uluslarından hiç de geri kalmadıklarını ortaya koymaktadır.
Connerton, her türlü geleneği silindir gibi ezip geçen modernite koşulları ile yerden mantar gibi biten çağdaş anma törenleri arasındaki paradoksa dikkat çektikten sonra, bu törenlerin işlevlerini ortaya çıkarmaktadır.Bu çalışma toplumsal, siyasal ve antropolojik düşünüş ile de desteklenen özgün bir bellek araştırması olarak her düzeyden okurun ilgisini çekecektir.
- Açıklama
Belleği, bireysel olmaktan çok kültürel bir yetenek olarak ele alan bu kitap, yazıya ve kaydetmeye dayalı olmayan pratiklerin, gelenekler içinde nasıl kuşaktan kuşağa aktarıldığını açıklamaktadır. Kültürel bir beceri olarak bellek ("toplumsal bellek") üzerine yapılan çalışmaların çoğu, yaşananların kayda geçirilmiş biçimiyle aktarılması üzerinde odaklaşır. Connerton ise bedene uyarlanmış, yani bedenle bütünleştirilmiş diye nitelediği pratikler üzerinde yoğunlaşmakta; günümüzde ağırlıkta olan yazınsal metinler konusunun, genelde toplumsal pratiklerin bir eğretilemesi olarak kabul edilebileceği görüşünü sorgulamaktadır. Yazar, geçmişin imgelerinin ve anımsanan bilgisinin, törensel uygulamalar kanalıyla aktarılıp sürdürüldüğünü, dolayısıyla uygulayımsal belleğin bedensel olduğunu ileri sürmektedir. Bedensel toplumsal bellek, toplumsal belleğin temel yönünü oluşturmasına karşın, konunun, günümüze dek son derece savsaklanmış bir yanıdır.
Connerton bu çalışmasında Yahudi yortuları, Hıristiyan törenleri, Şiilerin Muharrem yas törenlerini örnek gösterdiği "anma törenleri"olgusuna da değinmekte, ayrıca törenlerin geleneksel toplumların tekelinde olmadığını göstermektedir. Bu yolda, yoğun bir Nazi tören takvimi etkinliklerinin listesini verip kapitalist burjuva toplumlarında icat edilen çağdaş törenlere geçmektedir.1789'daki Bastille baskınının, 1871'de Prusya'nın Fransa'ya karşı kazandığı zaferin, neden sonra ulusal şenlik günlerine dönüştürüldüğünü saptayan Connerton; İsrail'in İ.Ö. 66'da Romalılara karşı (unutulmuş) Masada ayaklanmasını, Şahlık İranı'nın zamanımızdan 2500 yıl önce Kyros'un Pers devletini kuruşunu (yabancı kaynaklardan bulup çıkararak) yirminci yüzyılda anma törenleriyle kutlamaya başlamalarıyla birlikte bu konuda Avrupa uluslarından hiç de geri kalmadıklarını ortaya koymaktadır.
Connerton, her türlü geleneği silindir gibi ezip geçen modernite koşulları ile yerden mantar gibi biten çağdaş anma törenleri arasındaki paradoksa dikkat çektikten sonra, bu törenlerin işlevlerini ortaya çıkarmaktadır.Bu çalışma toplumsal, siyasal ve antropolojik düşünüş ile de desteklenen özgün bir bellek araştırması olarak her düzeyden okurun ilgisini çekecektir.
Stok Kodu:9789755391755Boyut:192Sayfa Sayısı:192Basım Yeri:İstanbulÇeviren:Alâeddin ŞenelKağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Taksit Seçenekleri
- Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel Toplam338,34115,02620,24121,45914,21127,881211,19134,29
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
290,00TL 211,70TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
180,00TL 108,00TL
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
300,00TL 219,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
350,00TL 245,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
350,00TL 245,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
-
240,00TL 151,20TL
-
-
-
-
-
-
320,00TL 201,60TL
-
-
-
-
-
-
-
250,00TL 175,00TLStokta yok
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
320,00TL 201,60TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-