Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
%27
yayincilarkooperatifi.com

Sevginin Bilgeliği

Liste Fiyatı : 100,00TL
İndirimli Fiyat : 73,00TL
Kazancınız : 27,00TL
Taksitli fiyat : 12 x 7,77TL
9789755391083
367798
Sevginin Bilgeliği
Sevginin Bilgeliği
73.00

Totaliter bir çağda yaşıyoruz. İnsan, sınıfa, gruba, çevreye aidiyeti içinde değerlendiriliyor. Totaliter bakış açısı da, hümaniter bakış açısı da insanı tarihsel, kalıtımsal veya toplumsal koşulların belirlediği önemsiz bir varlık olarak görüyor. Birey yoktur; sorumluluk koşullara ya da Tanrı'ya aittir. Her şeyin mubah olması Tanrı'nın yokluğunun değil, varlığının sonucudur. İnsan sorumsuzlaştırılınca katliamlar, soykırım ve şiddet de meşru ve "anlaşılır" olur...

Alain Finkielkraut Sevginin Bilgeliği'nde, en önemli filozoflardan Emmanuel Lévinas'ın etik anlayışından yola çıkarak, insanı yeniden tekil ve sorumlu bir varlık olarak ele almanın imkânlarını araştırıyor. İnsanı bağımsız, sorumlu bir birey olarak değerlendiren Lévinas çağımızda insanın edimlerini sahiplenip sadece kendi adına konuşabilmesi için ihtiyaç duyulan şeyin din değil, kutsallığın yok edilmesi olduğunu söyler. Lévinas dünyanın ve insanın büyüsünü bozar; insanı koşulların ya da Tanrı'nın ürünü olmaktan çıkarır. İnsan özgürdür, ama yetmez; çünkü kimse yalnız değildir... İlk ve en temel deneyimi Başkası'yla, Başkası'nın yüzüyle karşı karşıya gelmek olan insan, ister istemez sorumluluk alan bir varlıktır. Yüz, karşısındakini sorumluluğa çağırır, ilişkiye mecbur eder. Etik ilişki bir ideal olmadan önce bir yazgıdır; tıpkı aşk gibi...

"Devrimci görev"e ya da "tarihin anlamı"na çağrı yapan "büyük teoriler"de her insan ya sistemin kurbanı ya da destekçisi olarak konumlandırılır; kimse sorumlu olmayınca başka insana karşı sorumsuzluk da başlar. Yüz görülmez, yüze bakılmaz; başkasının söyledikleri önceden bilindiği varsayılan bir bağlam içine oturtulur, yargılanır. Sevginin Bilgeliği'nde Fransız Devrimi, Naziler, Milliyetçilik ve Kızıl Tugaylar bu totaliter bakışın örnekleri olarak sergilenir. Finkielkraut insanın yakınıyla, Başkası'yla olan karşılaşmasını, yüzün insana söylediklerini çetrefil felsefe terimleriyle değil, edebiyatın ve gündelik hayatın metaforlarıyla anlatıyor. İnsanın çocukluğundan yetişkinliğine, korkularından aşklarına kişisel deneyimlerini, Flaubert, Henry James ve özellikle Proust'un eserlerinden örnekleyerek yalın bir üslupla inceliyor. İnsan Hakları'ndan değil, Başkası'nın Hakları'ndan söz ediyor!

Sevginin Bilgeliği, bildik felsefe ya da edebiyat kategorilerinin sınırlarına sığmayan, insanı düşünmeye kışkırtan bir kitap.

  • Açıklama
    • Totaliter bir çağda yaşıyoruz. İnsan, sınıfa, gruba, çevreye aidiyeti içinde değerlendiriliyor. Totaliter bakış açısı da, hümaniter bakış açısı da insanı tarihsel, kalıtımsal veya toplumsal koşulların belirlediği önemsiz bir varlık olarak görüyor. Birey yoktur; sorumluluk koşullara ya da Tanrı'ya aittir. Her şeyin mubah olması Tanrı'nın yokluğunun değil, varlığının sonucudur. İnsan sorumsuzlaştırılınca katliamlar, soykırım ve şiddet de meşru ve "anlaşılır" olur...

      Alain Finkielkraut Sevginin Bilgeliği'nde, en önemli filozoflardan Emmanuel Lévinas'ın etik anlayışından yola çıkarak, insanı yeniden tekil ve sorumlu bir varlık olarak ele almanın imkânlarını araştırıyor. İnsanı bağımsız, sorumlu bir birey olarak değerlendiren Lévinas çağımızda insanın edimlerini sahiplenip sadece kendi adına konuşabilmesi için ihtiyaç duyulan şeyin din değil, kutsallığın yok edilmesi olduğunu söyler. Lévinas dünyanın ve insanın büyüsünü bozar; insanı koşulların ya da Tanrı'nın ürünü olmaktan çıkarır. İnsan özgürdür, ama yetmez; çünkü kimse yalnız değildir... İlk ve en temel deneyimi Başkası'yla, Başkası'nın yüzüyle karşı karşıya gelmek olan insan, ister istemez sorumluluk alan bir varlıktır. Yüz, karşısındakini sorumluluğa çağırır, ilişkiye mecbur eder. Etik ilişki bir ideal olmadan önce bir yazgıdır; tıpkı aşk gibi...

      "Devrimci görev"e ya da "tarihin anlamı"na çağrı yapan "büyük teoriler"de her insan ya sistemin kurbanı ya da destekçisi olarak konumlandırılır; kimse sorumlu olmayınca başka insana karşı sorumsuzluk da başlar. Yüz görülmez, yüze bakılmaz; başkasının söyledikleri önceden bilindiği varsayılan bir bağlam içine oturtulur, yargılanır. Sevginin Bilgeliği'nde Fransız Devrimi, Naziler, Milliyetçilik ve Kızıl Tugaylar bu totaliter bakışın örnekleri olarak sergilenir. Finkielkraut insanın yakınıyla, Başkası'yla olan karşılaşmasını, yüzün insana söylediklerini çetrefil felsefe terimleriyle değil, edebiyatın ve gündelik hayatın metaforlarıyla anlatıyor. İnsanın çocukluğundan yetişkinliğine, korkularından aşklarına kişisel deneyimlerini, Flaubert, Henry James ve özellikle Proust'un eserlerinden örnekleyerek yalın bir üslupla inceliyor. İnsan Hakları'ndan değil, Başkası'nın Hakları'ndan söz ediyor!

      Sevginin Bilgeliği, bildik felsefe ya da edebiyat kategorilerinin sınırlarına sığmayan, insanı düşünmeye kışkırtan bir kitap.

      Stok Kodu
      :
      9789755391083
      Boyut
      :
      128
      Sayfa Sayısı
      :
      128
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Çeviren
      :
      Ayşen Ekmekçi
      Kağıt Türü
      :
      Kitap Kağıdı
  • Taksit Seçenekleri
    • Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      3
      26,63   
      79,88   
      6
      14,06   
      84,34   
      9
      9,87   
      88,80   
      12
      7,77   
      93,26   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat