Öyle Bir İstanbulSemtler, Hayatlar, Hatıralar
Bir mekânda yaşamak orada izler bırakır. Kent, içinde yaşayanlarla konuşur, biz kentle konuşuruz. Bu kitapta bir araya gelen anlatılar, Berken Döner’in İstanbul’da iz bırakanlarla ve adeta kentle yaptığı sohbetlerden oluşuyor. Döner’in Gazete Duvar’da yayımlanmış makalelerinden oluşan kitap, bireylerin ve ailelerin hatıraları üzerinden şekillenen anlatılar aracılığıyla, İstanbul’u türlü yaşam portreleriyle okumayı öneriyor. Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nun ilk baleti Garbis Baltaoğlu’ndan Zıvartnots Korosu’nu ayakta tutmak için çabalayan Kevork Çağlıçubukçu’ya, Büyük Yeni Han’ın gümüş ustası Bedros Damar’dan şapkalarıyla İstanbul atlasında iz bırakan Katia Kiracı’ya kadar birçok ismin hikâyesi, kentin dokusunu keşfetmek isteyenlere alternatif bir tarih anlatısı sunuyor.
“1950’lerin Bakırköy’ünde biz bir rüyayı yaşamışız. O zaman da kıymetini bilirdik, şimdi de özlemle hatırlıyoruz. Okula başladığım yıl İstanbul Caddesi’ne taşındık. Bakırköy ve Yeşilköy seçkin kıyı köyleri, yani yazlığa gidilen köylerdi. Bakırköy çok sayıda sanatçıyı yetiştirmesiyle ünlüydü. Kenan Pars’ın (Kirkor Cezveciyan) köşeden çıktığını, Münir Özkul’un evine girdiğini; Göksel Arsoy’un dayısı Yesari Asım Ersoy’a ziyarete geldiğini görürdük. Yesari Asım Bey’in evi, bizim evin arkasındaydı. Pek muhterem bir kişilikti. Bakırköy’ün insanları, seçkin insanlardı. Bakırköy sadece ünlü isimlerle hatırlanacak bir yer değildir. Bu Bakırköy’ün kendi yağıyla kavrulan, munis, dünya iyisi, vakur insanlarına haksızlık olur. Bu güzel komşularımızın çoğu Ermeni ve Rum ailelerdi. Örneğin iğnecimiz Madam Nıvart, karı koca beraber çalışan bakkalımız, kuru temizlemecimiz Biberoğlu Ermeni’ydi. Hem Zeytinburnu’ndan Bakırköy’e girerken hem de istasyonun öte tarafında bostanlar vardı. Domateslerimizi dalından koparırdık. Ataköy Plajı lüks bir Emlak Kredi Bankası yatırımı olarak yapıldığında, ilk gençliğimi yaşıyordum. Trenle Florya Güneş Plajı’na giderdik. Artık bizim de plajımız olmuştu. Tarık Akan bu plajda çalışır, kabin gösterirdi. Bakırköylü genç kızlar onu çok beğenirdi. Şişli’nin ilk kadın belediye başkanının babası, ünlü ‘İlyas’ lokanta zincirinin de kurucusuydu. Bakırköylünün fast food ile tanışması da bu sayede oldu. Kaygısız ve dingin bir hâlde, zamanın sarkacında salındığımız masal gibi yıllardı.”
Bir mekânda yaşamak orada izler bırakır. Kent, içinde yaşayanlarla konuşur, biz kentle konuşuruz. Öyle Bir İstanbul, İstanbul’la konuşmak isteyen herkesi, semtler, hayatlar ve hatıralar üzerinden sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.
- Açıklama
Bir mekânda yaşamak orada izler bırakır. Kent, içinde yaşayanlarla konuşur, biz kentle konuşuruz. Bu kitapta bir araya gelen anlatılar, Berken Döner’in İstanbul’da iz bırakanlarla ve adeta kentle yaptığı sohbetlerden oluşuyor. Döner’in Gazete Duvar’da yayımlanmış makalelerinden oluşan kitap, bireylerin ve ailelerin hatıraları üzerinden şekillenen anlatılar aracılığıyla, İstanbul’u türlü yaşam portreleriyle okumayı öneriyor. Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nun ilk baleti Garbis Baltaoğlu’ndan Zıvartnots Korosu’nu ayakta tutmak için çabalayan Kevork Çağlıçubukçu’ya, Büyük Yeni Han’ın gümüş ustası Bedros Damar’dan şapkalarıyla İstanbul atlasında iz bırakan Katia Kiracı’ya kadar birçok ismin hikâyesi, kentin dokusunu keşfetmek isteyenlere alternatif bir tarih anlatısı sunuyor.
“1950’lerin Bakırköy’ünde biz bir rüyayı yaşamışız. O zaman da kıymetini bilirdik, şimdi de özlemle hatırlıyoruz. Okula başladığım yıl İstanbul Caddesi’ne taşındık. Bakırköy ve Yeşilköy seçkin kıyı köyleri, yani yazlığa gidilen köylerdi. Bakırköy çok sayıda sanatçıyı yetiştirmesiyle ünlüydü. Kenan Pars’ın (Kirkor Cezveciyan) köşeden çıktığını, Münir Özkul’un evine girdiğini; Göksel Arsoy’un dayısı Yesari Asım Ersoy’a ziyarete geldiğini görürdük. Yesari Asım Bey’in evi, bizim evin arkasındaydı. Pek muhterem bir kişilikti. Bakırköy’ün insanları, seçkin insanlardı. Bakırköy sadece ünlü isimlerle hatırlanacak bir yer değildir. Bu Bakırköy’ün kendi yağıyla kavrulan, munis, dünya iyisi, vakur insanlarına haksızlık olur. Bu güzel komşularımızın çoğu Ermeni ve Rum ailelerdi. Örneğin iğnecimiz Madam Nıvart, karı koca beraber çalışan bakkalımız, kuru temizlemecimiz Biberoğlu Ermeni’ydi. Hem Zeytinburnu’ndan Bakırköy’e girerken hem de istasyonun öte tarafında bostanlar vardı. Domateslerimizi dalından koparırdık. Ataköy Plajı lüks bir Emlak Kredi Bankası yatırımı olarak yapıldığında, ilk gençliğimi yaşıyordum. Trenle Florya Güneş Plajı’na giderdik. Artık bizim de plajımız olmuştu. Tarık Akan bu plajda çalışır, kabin gösterirdi. Bakırköylü genç kızlar onu çok beğenirdi. Şişli’nin ilk kadın belediye başkanının babası, ünlü ‘İlyas’ lokanta zincirinin de kurucusuydu. Bakırköylünün fast food ile tanışması da bu sayede oldu. Kaygısız ve dingin bir hâlde, zamanın sarkacında salındığımız masal gibi yıllardı.”
Bir mekânda yaşamak orada izler bırakır. Kent, içinde yaşayanlarla konuşur, biz kentle konuşuruz. Öyle Bir İstanbul, İstanbul’la konuşmak isteyen herkesi, semtler, hayatlar ve hatıralar üzerinden sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.
Stok Kodu:9786257460347Boyut:13,5x21Sayfa Sayısı:192Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:Kasım 2023Resimleyen:1Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:Kitap KağıdıDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
290,00TL 211,70TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
180,00TL 108,00TL
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
300,00TL 219,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
350,00TL 245,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
350,00TL 245,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
200,00TL 140,00TL
-
-
-
240,00TL 151,20TL
-
-
-
-
-
-
320,00TL 201,60TL
-
-
-
-
-
-
-
250,00TL 175,00TLStokta yok
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
320,00TL 201,60TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-