Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
%30
yayincilarkooperatifi.com

Lenin ve Eğitim

Liste Fiyatı : 300,00TL
İndirimli Fiyat : 210,00TL
Kazancınız : 90,00TL
Taksitli fiyat : 12 x 22,36TL
%30
Temin süresi 1 gündür.
9786055172190
853820
Lenin ve Eğitim
Lenin ve Eğitim
210.00
Leninist görüşler, tüm toplumsal gelişmeyi hâlâ doğrudan doğruya etkilemektedir. Devletlerin ve halkların yazgısı üzerindeki bu etki, Lenin’in dünyanın toplumsal yenilenmesi kaynaklarını ve reel yollarını açıkça görmesinden; akla uygun, haklı ve komünist temelde toplumun yeniden yapılandırılması için bilimsel olarak temellendirilmiş bir program yaratmasından kaynaklanmaktadır.
 
Lenin, Marksizmin tüm yönlerini değişmez değerler düzeyinde zenginleştirdi. Bu, eğitim kuramı içinde, bilimsel komünizmin en önemli parçası için geçerli. A. V. Lunaçarski, Lenin’i “Sovyet pedagojisinin en büyük kurucusu” sayar (Lunaçarski, 1971b, s. 38). Bu, hakikî ama artık yeterli bir karakteristik değil. Sosyalist dünya sisteminin oluşması -sosyalizm ve komünizm yoluna girmiş özgür, bağımsız halkların toplumsal, ekonomik ve politik topluluğu- Lenin’in sosyalist pedagojinin yalnız ulusal olmayan, yalnız sovyetik olmayan, aynı zamanda uluslararası anlama sahip olan temellerini geliştirdiğini ve pekiştirdiğini açıkça göstermektedir.
 
Sosyalist pedagoji, ilerici pedagojik düşünmenin kendisinden önce ortaya koyduğu görüşlerin yalnız devam ettirilmesi değildir, aynı zamanda kuşkusuz onların daha yüksek, niteliksel olarak yeni bir aşamada geliştirilmesidir. Sosyalist pedagojinin günümüz toplumundaki özel yeri ve özgüllüğü, ilk başta onun ideolojik ve kuramsal olarak Marksizm-Leninizme bağlı olması ile diyalektik ve tarihî materyalizme dayanmasıyla belirlenmektedir.
 
Lenin, uluslararası proletaryanın, tüm ülkelerin emekçilerinin önderi olarak, Marksizmin dâhi düşünürü ve kuramcısı olarak, Sovyet Devleti’nin organizatörü ve yöneticisi olarak komünist eğitim sorunlarını aydınlattı. Eski toplumun insanlarına benzemeyen insanların muazzam eğitim çalışmasını yönetti; yeni insanın oluşturulmasını, toplumun yeniden yapılandırılması planının bir parçası olarak ele aldı.
 
Sosyal pedagojik görüşlerinde, toplumun kökten yeniden yapılandırılması ve insan doğasının da aynı şekilde kökten değiştirilmesinin, tarihsel sürece aktif olarak katılmanın birliği ve karşılıklı ilişkisinden hareket etti. Lenin, hangi toplumsal olguları çözümlediyse; hangi politik ve ekonomik kavram ve kuramlar üzerinde çalıştıysa, insanın toplumsal, zihinsel ve moral yenilenmesini, onun eğitim ve öğretimini hep göz önünde bulundurdu. Öte yandan komünist eğitimin kuramsal ve pratik görevlerini, yalnızca Sovyet toplumunun somut koşulları açısından, Rus gerçekliğini göz önüne alarak değil, aynı zamanda sosyalist pedagojinin tüm gelişmesini doğru yola yöneltebilecek genel yasaları tanımak açısından da çözdü. Bu nedenle de Lenin’in sosyo-pedagojik görüşlerine tüm dünyada, özellikle de sosyalist ülkelerde çok büyük ilgi duyulması, şaşılacak bir durum değildir. Pek çok Sovyet pedagogu ve eğitim fonksiyoneri, Lenin’in pedagojik mirasının incelenmesi ve tanıtılmasıyla ilgilendiler. Lenin’in doğrudan doğruya yönetimi altında, onun görüş ve direktiflerini pratikte gerçekleştiren, Leninist pedagojik düşünmenin çığır açıcıları olan özellikle N. K. Krupskaya, A. V. Lunaçarski ve M. N. Pokrovski övgüye değer kişilerdir. Bu düşüncelerin incelenmesine P. N. Grusdev, A. M. Arsenev, N. K. Petrov, W. S. Şevgin, N. K. Gonçarov, İ. A. Kairov, M. N. Skatkin, E. İ. Monoson, P. W. Rudnev, N. İ. Boldrev ve pek çokları olumlu katkıda bulundular.
 
Lenin’in sosyo-pedagojik görüşlerine ilgi sürekli olarak artmasına rağmen, bu konuda bugüne kadar sistematik bir çalışma yapılmadı. Kuşkusuz bu, oldukça karmaşık ve zor bir görevdir. Bu görev, ancak felsefeci, pedagog, psikolog, tarihçi ve diğer bilimlerin temsilcilerinden oluşacak bir ortak çalışma grubunun çalışmalarıyla çözümlenebilir. Lenin ve eğitim: Bu, oldukça çok yönlü ve çok katmanlı bir konudur.
 
Bu, somut tarihsel koşulların ve sosyalist pedagojik düşünmenin oluşturulması ön koşullarının nesnel ve ciddi bir biçimde incelenmesini; Lenin’in yalnız görüşlerini değil, aynı zamanda pratik eylemlerini kesin ve tam olarak ortaya koymayı gerektirir. Lenin’in düşüncelerinin yalnızca sıralanmasıyla bitmez, tersine Marksizm-Leninizm açısından günümüz pedagoji biliminin, onun bundan sonraki gelişme perspektiflerinin ve olanaklarının çok yönlü çözümlenmesini ve değerlendirilmesini zorunlu kılar. Lenin’in pedagojik düşüncelerinin bir bütün ve sistematik olarak, genel pedagoji ve okul pedagojisine uygulanması denemesine uygun olarak yazar, bu monografinin yapısal kuruluşunu da ele aldı.
 
Kitap, “Sosyalist pedagojinin Marksist temelleri” bölümüyle başlamaktadır. Geçmişteki ilerici pedagoji düşünürleri ve eğitim alanında bilimsel komünizmin kurucularıyla organik bir bağ kurmadan, Leninist pedagoji mirasını kavramak olanaksızdır. Çünkü yeni koşullar altında tüm kuramsal ve pratik sorunların çözümünde Lenin, Marksizme dayandı, onun eğitim kuramını geliştirdi. Bu bütünlüğün ve karşılıklı ilişkinin belgelenmesi ikinci bölümde ele alınmaktadır.
 
Kitabın diğer bölümleri şu konularla ilgilenmektedir: Leninist kültür devrimi kuramı ve bunun eğitim için önemi; Lenin’in felsefî görüşleri ve bunların eğitim için önemi; komünist eğitim kuramı; Leninist genel ve politeknik eğitim anlayışı; öğretmen üzerine; Leninist milliyetler sorunu ve ulusların aydınlatılması; eğitimin Leninist yönetim ilkeleri.
 
Kitap, “Sosyalist pedagojinin en yeni kuram ve metodolojik sorunları” bölümüyle bitmektedir. Yazar, bu bölümde bilimsel-pedagojik araştırmaların günümüzdeki konusu olan güncel sorunları ana hatlarıyla ele almakta; bu arada da bunların Marksizm-Leninizm temelinde, Leninist pedagojik görüşler temelinde en iyi biçimde incelenebileceği inancını taşımaktadır.
  • Açıklama
    • Leninist görüşler, tüm toplumsal gelişmeyi hâlâ doğrudan doğruya etkilemektedir. Devletlerin ve halkların yazgısı üzerindeki bu etki, Lenin’in dünyanın toplumsal yenilenmesi kaynaklarını ve reel yollarını açıkça görmesinden; akla uygun, haklı ve komünist temelde toplumun yeniden yapılandırılması için bilimsel olarak temellendirilmiş bir program yaratmasından kaynaklanmaktadır.
       
      Lenin, Marksizmin tüm yönlerini değişmez değerler düzeyinde zenginleştirdi. Bu, eğitim kuramı içinde, bilimsel komünizmin en önemli parçası için geçerli. A. V. Lunaçarski, Lenin’i “Sovyet pedagojisinin en büyük kurucusu” sayar (Lunaçarski, 1971b, s. 38). Bu, hakikî ama artık yeterli bir karakteristik değil. Sosyalist dünya sisteminin oluşması -sosyalizm ve komünizm yoluna girmiş özgür, bağımsız halkların toplumsal, ekonomik ve politik topluluğu- Lenin’in sosyalist pedagojinin yalnız ulusal olmayan, yalnız sovyetik olmayan, aynı zamanda uluslararası anlama sahip olan temellerini geliştirdiğini ve pekiştirdiğini açıkça göstermektedir.
       
      Sosyalist pedagoji, ilerici pedagojik düşünmenin kendisinden önce ortaya koyduğu görüşlerin yalnız devam ettirilmesi değildir, aynı zamanda kuşkusuz onların daha yüksek, niteliksel olarak yeni bir aşamada geliştirilmesidir. Sosyalist pedagojinin günümüz toplumundaki özel yeri ve özgüllüğü, ilk başta onun ideolojik ve kuramsal olarak Marksizm-Leninizme bağlı olması ile diyalektik ve tarihî materyalizme dayanmasıyla belirlenmektedir.
       
      Lenin, uluslararası proletaryanın, tüm ülkelerin emekçilerinin önderi olarak, Marksizmin dâhi düşünürü ve kuramcısı olarak, Sovyet Devleti’nin organizatörü ve yöneticisi olarak komünist eğitim sorunlarını aydınlattı. Eski toplumun insanlarına benzemeyen insanların muazzam eğitim çalışmasını yönetti; yeni insanın oluşturulmasını, toplumun yeniden yapılandırılması planının bir parçası olarak ele aldı.
       
      Sosyal pedagojik görüşlerinde, toplumun kökten yeniden yapılandırılması ve insan doğasının da aynı şekilde kökten değiştirilmesinin, tarihsel sürece aktif olarak katılmanın birliği ve karşılıklı ilişkisinden hareket etti. Lenin, hangi toplumsal olguları çözümlediyse; hangi politik ve ekonomik kavram ve kuramlar üzerinde çalıştıysa, insanın toplumsal, zihinsel ve moral yenilenmesini, onun eğitim ve öğretimini hep göz önünde bulundurdu. Öte yandan komünist eğitimin kuramsal ve pratik görevlerini, yalnızca Sovyet toplumunun somut koşulları açısından, Rus gerçekliğini göz önüne alarak değil, aynı zamanda sosyalist pedagojinin tüm gelişmesini doğru yola yöneltebilecek genel yasaları tanımak açısından da çözdü. Bu nedenle de Lenin’in sosyo-pedagojik görüşlerine tüm dünyada, özellikle de sosyalist ülkelerde çok büyük ilgi duyulması, şaşılacak bir durum değildir. Pek çok Sovyet pedagogu ve eğitim fonksiyoneri, Lenin’in pedagojik mirasının incelenmesi ve tanıtılmasıyla ilgilendiler. Lenin’in doğrudan doğruya yönetimi altında, onun görüş ve direktiflerini pratikte gerçekleştiren, Leninist pedagojik düşünmenin çığır açıcıları olan özellikle N. K. Krupskaya, A. V. Lunaçarski ve M. N. Pokrovski övgüye değer kişilerdir. Bu düşüncelerin incelenmesine P. N. Grusdev, A. M. Arsenev, N. K. Petrov, W. S. Şevgin, N. K. Gonçarov, İ. A. Kairov, M. N. Skatkin, E. İ. Monoson, P. W. Rudnev, N. İ. Boldrev ve pek çokları olumlu katkıda bulundular.
       
      Lenin’in sosyo-pedagojik görüşlerine ilgi sürekli olarak artmasına rağmen, bu konuda bugüne kadar sistematik bir çalışma yapılmadı. Kuşkusuz bu, oldukça karmaşık ve zor bir görevdir. Bu görev, ancak felsefeci, pedagog, psikolog, tarihçi ve diğer bilimlerin temsilcilerinden oluşacak bir ortak çalışma grubunun çalışmalarıyla çözümlenebilir. Lenin ve eğitim: Bu, oldukça çok yönlü ve çok katmanlı bir konudur.
       
      Bu, somut tarihsel koşulların ve sosyalist pedagojik düşünmenin oluşturulması ön koşullarının nesnel ve ciddi bir biçimde incelenmesini; Lenin’in yalnız görüşlerini değil, aynı zamanda pratik eylemlerini kesin ve tam olarak ortaya koymayı gerektirir. Lenin’in düşüncelerinin yalnızca sıralanmasıyla bitmez, tersine Marksizm-Leninizm açısından günümüz pedagoji biliminin, onun bundan sonraki gelişme perspektiflerinin ve olanaklarının çok yönlü çözümlenmesini ve değerlendirilmesini zorunlu kılar. Lenin’in pedagojik düşüncelerinin bir bütün ve sistematik olarak, genel pedagoji ve okul pedagojisine uygulanması denemesine uygun olarak yazar, bu monografinin yapısal kuruluşunu da ele aldı.
       
      Kitap, “Sosyalist pedagojinin Marksist temelleri” bölümüyle başlamaktadır. Geçmişteki ilerici pedagoji düşünürleri ve eğitim alanında bilimsel komünizmin kurucularıyla organik bir bağ kurmadan, Leninist pedagoji mirasını kavramak olanaksızdır. Çünkü yeni koşullar altında tüm kuramsal ve pratik sorunların çözümünde Lenin, Marksizme dayandı, onun eğitim kuramını geliştirdi. Bu bütünlüğün ve karşılıklı ilişkinin belgelenmesi ikinci bölümde ele alınmaktadır.
       
      Kitabın diğer bölümleri şu konularla ilgilenmektedir: Leninist kültür devrimi kuramı ve bunun eğitim için önemi; Lenin’in felsefî görüşleri ve bunların eğitim için önemi; komünist eğitim kuramı; Leninist genel ve politeknik eğitim anlayışı; öğretmen üzerine; Leninist milliyetler sorunu ve ulusların aydınlatılması; eğitimin Leninist yönetim ilkeleri.
       
      Kitap, “Sosyalist pedagojinin en yeni kuram ve metodolojik sorunları” bölümüyle bitmektedir. Yazar, bu bölümde bilimsel-pedagojik araştırmaların günümüzdeki konusu olan güncel sorunları ana hatlarıyla ele almakta; bu arada da bunların Marksizm-Leninizm temelinde, Leninist pedagojik görüşler temelinde en iyi biçimde incelenebileceği inancını taşımaktadır.
      Stok Kodu
      :
      9786055172190
      Boyut
      :
      13,5 x 21 cm
      Sayfa Sayısı
      :
      400
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      Haziran 2024
      Çeviren
      :
      Tahsin Yılmaz
      Dili
      :
      Türkçe
  • Taksit Seçenekleri
    • Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      3
      76,59   
      229,78   
      6
      40,44   
      242,61   
      9
      28,39   
      255,47   
      12
      22,36   
      268,28   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat