Kayıp Kentin Radyosu

Norma on yıldır radyoda, dağlardaki Kızılderililer ve varoşlardaki yoksullar, kısacası savaşın şiddetiyle perişan olmuş bir halk için tesellinin ve umudun sesidir. Kayıp Kentin Radyosu adlı programın sunucusu olarak, kaybolanların, günbegün arsızca büyüyen kentin yuttuğu kişilerin adını duyurmaktır Norma’nın işi. Bunca zamandır işini öylesine tutkuyla yapmaktadır ki, bu arada pek çok insan kaybettiği sevgilisine, çocuğuna, annesine, babasına onun sayesinde kavuşmuştur. Norma’nın aradığı asıl “kayıp” ise bir isyancı olan kendi kocasıdır. On yıllık kanlı bir iç savaşın ardından hayat yavaş yavaş normalleşirken savaşın şiddetine maruz kalmış orman köylerinden bir çocuk çıkagelir radyo evine. Norma’nın kayıp kocasının kaderiyle ilgili, şifreli bir ipucu getiren çocuk Norma’nın hayatını sonsuza dek değiştirecektir…

Uluslararası çatışmaların ve sürüp giden kavgaların kolektif tarihinin derinliklerini deşen Kayıp Kentin Radyosu tutkular ve çağrışımlarla dolu bir roman. Savaşın ağır ve sessiz dehşetini, şiddetin yıkıcılığını deneyimlemiş bir yazar olarak, savaşın tükettiği yaşamlara bir anlam kazandırmaya çalışıyor Alarcón bu romanında. Hainleri kurbanlardan, katilleri katledilenlerden ayırmanın ne kadar zor olduğunu gözler önüne sererken, okurda derin bir yitirmişlik ve öfke duygusu yaratıyor. Daniel Alarcón Kayıp Kentin Radyosu’nda “iç savaşla bölünmüş bir toplumda kaybolanların ve talihsiz bir aşkın akıldan çıkmayacak masalını” anlatıyor.

Kayıp Kentin Radyosu adı verilmeyen bir ülkenin hileler, yalanlar ve riyakârlıkla yeniden yaratılmış tarihi, ezilenlerin trajedisini yansıtan gerilimli bir siyasi masal. Sadece bir ülkenin değil tüm Güney Amerika kıtasının ve aynı ölüm danının yapıldığı başka ülkelerin masalı bu. Vahşi ormanların ve bir kentin, bir devletin ve gerillaların, yoksulların, zenginlerin birbirlerinden farklı dünyalarını büyük bir ustalıkla yansıtan Daniel Alarcón savaşın yol açtığı ahlaki, psikolojik ve duygusal kayıpların ürpertici, sıcak, güçlü atmosferini de katmış öyküsüne. Ne yazık ki hiç yabancılık çekmeyeceksiniz.

Daniel Alarcón’a uluslararası ün kazandıran Kayıp Kentin Radyosu sadece okunmak için değil, yaşanmak için de yazılmış bir roman…