Ekotoplumculuk
Neo-liberalizm insan aktivitesinin özünü, sadece ve sadece ekonomik faaliyetlere indirgedi. Oysa ekoloji ve sosyal doku üzerinde yıkıcı etkileri kanıtlanmış olan bir üretim biçimi ile karşı karşıyayız. Bu model insanlara, rekabet mantığına dayalı tek bir bakış açısı sunar.
Bu egemenlik savaşı mantığıdır ve diğerinin mallarına sahip olmak, bilgisini ve anlamlarını çalmak/yakalamak demektir. Bu modelde, yaşam projesinin yoksulluğu, sahip olma (tüketme, sahiplenme, hükmetme) düzeninde ve Pascalcı anlamında eğlence yoluyla uyarılma şeklinde yüzeysel bir olguya indirgenir.
Sahip olma dürtüsünü Gandhi şu cümlesiyle eleştirir: “Gezegende herkesin ihtiyacına yetecek kadar varlık vardır ama herkesin sahip olma duygusunu tatmin edecek kadar yoktur.”
Bu mantık karşısında Pierre Rahbi’nin “mutlu ayıklık” dediği veya Majid Rahnema’nın “gönüllü sadelik” olarak adlandırdığı karşıt bir mantık yer alır. Çoğunlukla önemsizleştirilmiş olan “var olma” terimini öne çıkartan esenlik ve yaşam sanatı mantığıdır bu.
Bu problemli mantığın ekolojik ayak izi anlamında açık bir ekolojik sınırı vardır. Ülkelerin ayak izleri ölçülmüş ve eğer bütün dünya, zengin ülkelerinin yaşam biçimleri gibi yaşarlarsa 2050 yılına kadar insanlara birkaç gezegen gerekeceği gerçeği ortaya konmuştur. Yaşlı dünyanın, benzer temeller üzerinde yaşamaya devam edemeyeceği açıkça anlaşılmıştır.
İklim açısından, yetersiz küçük adımları yerine, eğer felaketi önlemek istiyorsak ne yapılması gerektiğini araştırmak için kültürel ve demokratik koşulların ortaya konması ve gerçeği söyleyen kamu politikaları gereklidir.
Bu kitap toplumsal ekonomik örgütlenmenin dayatılandan başka yolları olduğu ve geleneksel ekonomi mantığının kökten değiştirilerek farklı biçimlerle doğa ve toplum endeksli bir bakış açısıyla yürütülebileceği, daha adil ve eşitlikçi bir toplum yaratabilme örneklerinden birini anlatmaktadır.
André-Jacques Holbecq, Lille Hukuk Fakültesi’nde bir üniversite kursuna (ekonomi ve muhasebe) başlar ancak askerlik hizmeti sırasında pilotluk diplomasını aldığı ALAT’ın (Ordu Hafif Havacılığı) sunduğu fırsatlardan yararlanmaya karar verir ve askere yazılır. 1968 yılında Air France’a katılır ve kariyerine 1993 yılında Concorde pilotu olarak son verir.
1990’lı yıllardan itibaren pilotluk kariyerinin yanı sıra ekonomiye de ilgi duymaya başlar ve 2002 yılında ilk kitabını (Bir Vatandaşın Ekonomiye Bakış Açısı) yazar. Daha sonra kapitalist sisteme alternatif bir ekonomik model önerisine yol açan bir düşüncenin peşine düşer: eko-toplumculuk.
Gülser Öztunalı Kayır, 1952 Ankara doğumlu emekli sosyolog akademisyendir. Bir oğlu ve ikiz torunları vardır. Yavuz Selim İlkokulu, Saint Benoit Fransız Kız Lisesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde eğitimini sürdürmüştür.
1994 tarihinde Sosyoloji doktorasını almıştır. Akademik kariyerine Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü’nde başlamıştır.
Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’ne geçmiş ve 2005 yılında profesör olmuş ve 2017 yılında idari ve akademik görevler yürüttüğü görevinden kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır. Çalışmalarında, en ağır tahakkümlerin yaşandığı ekoloji ve kadın konularına ağırlık vermiş, özellikle 1980’lerde çalışmaya başladığı kadına karşı şiddet feminist olmasını sağlamıştır. Ülkemizde ve dünyada artan kadın cinayetleri/cinskırım olayları Mor Çatı Kadın Sığınakları Vakfı kurucularından biri olarak övünç duymasına neden olmuştur. Ayrıca, Su ve suyla ilgili konular akademik çalışmalarında yoğunlaştığı alanlar olmuştur. Kolektif ve dayanışmacı iradenin gücüne olan inancıyla gönüllü çalışmalarını sürdürmektedir.
Ulusal ve uluslararası dergiler ve kitaplarda yayımlanmış makaleleri, bildirileri, kitap bölümleri vardır. Ulusal ve uluslararası bilimsel ve mesleki kuruluşlara üyedir.
Doğaya Dönüş, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 2003;
Su Hizmetleri Yönetimi Antalya İncelemesi, Todaie,Ankara,1999;
Robert Lanquar,Turizm-Seyahat Sosyolojisi, (Çevirisi) İletişim Yayınları, İstanbul, 1991 “Les Nouvelles Attaques Contre Les Femmes En Turquie”, European Conference “Feminists For A Secular Europe”, 2008,(www.periodicoliberopensiero.it/eventi/20080531_femministe_convegno.pdf; “Suya Neden Sahip Çıkmalı”, Mülkiye Dergisi, Sayı 234, 2002; “Déclaration de Barcelone : Etre un écocitoyen planètaire en Méditérranée”, Méditérranée et Mer Noire Entre Mondialisation et Régionalisation, L’Harmattan, IFEA, Paris, 2000 ; yayınlarından birkaçıdır.
- Açıklama
Neo-liberalizm insan aktivitesinin özünü, sadece ve sadece ekonomik faaliyetlere indirgedi. Oysa ekoloji ve sosyal doku üzerinde yıkıcı etkileri kanıtlanmış olan bir üretim biçimi ile karşı karşıyayız. Bu model insanlara, rekabet mantığına dayalı tek bir bakış açısı sunar.
Bu egemenlik savaşı mantığıdır ve diğerinin mallarına sahip olmak, bilgisini ve anlamlarını çalmak/yakalamak demektir. Bu modelde, yaşam projesinin yoksulluğu, sahip olma (tüketme, sahiplenme, hükmetme) düzeninde ve Pascalcı anlamında eğlence yoluyla uyarılma şeklinde yüzeysel bir olguya indirgenir.
Sahip olma dürtüsünü Gandhi şu cümlesiyle eleştirir: “Gezegende herkesin ihtiyacına yetecek kadar varlık vardır ama herkesin sahip olma duygusunu tatmin edecek kadar yoktur.”
Bu mantık karşısında Pierre Rahbi’nin “mutlu ayıklık” dediği veya Majid Rahnema’nın “gönüllü sadelik” olarak adlandırdığı karşıt bir mantık yer alır. Çoğunlukla önemsizleştirilmiş olan “var olma” terimini öne çıkartan esenlik ve yaşam sanatı mantığıdır bu.
Bu problemli mantığın ekolojik ayak izi anlamında açık bir ekolojik sınırı vardır. Ülkelerin ayak izleri ölçülmüş ve eğer bütün dünya, zengin ülkelerinin yaşam biçimleri gibi yaşarlarsa 2050 yılına kadar insanlara birkaç gezegen gerekeceği gerçeği ortaya konmuştur. Yaşlı dünyanın, benzer temeller üzerinde yaşamaya devam edemeyeceği açıkça anlaşılmıştır.
İklim açısından, yetersiz küçük adımları yerine, eğer felaketi önlemek istiyorsak ne yapılması gerektiğini araştırmak için kültürel ve demokratik koşulların ortaya konması ve gerçeği söyleyen kamu politikaları gereklidir.
Bu kitap toplumsal ekonomik örgütlenmenin dayatılandan başka yolları olduğu ve geleneksel ekonomi mantığının kökten değiştirilerek farklı biçimlerle doğa ve toplum endeksli bir bakış açısıyla yürütülebileceği, daha adil ve eşitlikçi bir toplum yaratabilme örneklerinden birini anlatmaktadır.
André-Jacques Holbecq, Lille Hukuk Fakültesi’nde bir üniversite kursuna (ekonomi ve muhasebe) başlar ancak askerlik hizmeti sırasında pilotluk diplomasını aldığı ALAT’ın (Ordu Hafif Havacılığı) sunduğu fırsatlardan yararlanmaya karar verir ve askere yazılır. 1968 yılında Air France’a katılır ve kariyerine 1993 yılında Concorde pilotu olarak son verir.
1990’lı yıllardan itibaren pilotluk kariyerinin yanı sıra ekonomiye de ilgi duymaya başlar ve 2002 yılında ilk kitabını (Bir Vatandaşın Ekonomiye Bakış Açısı) yazar. Daha sonra kapitalist sisteme alternatif bir ekonomik model önerisine yol açan bir düşüncenin peşine düşer: eko-toplumculuk.
Gülser Öztunalı Kayır, 1952 Ankara doğumlu emekli sosyolog akademisyendir. Bir oğlu ve ikiz torunları vardır. Yavuz Selim İlkokulu, Saint Benoit Fransız Kız Lisesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde eğitimini sürdürmüştür.
1994 tarihinde Sosyoloji doktorasını almıştır. Akademik kariyerine Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü’nde başlamıştır.
Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’ne geçmiş ve 2005 yılında profesör olmuş ve 2017 yılında idari ve akademik görevler yürüttüğü görevinden kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır. Çalışmalarında, en ağır tahakkümlerin yaşandığı ekoloji ve kadın konularına ağırlık vermiş, özellikle 1980’lerde çalışmaya başladığı kadına karşı şiddet feminist olmasını sağlamıştır. Ülkemizde ve dünyada artan kadın cinayetleri/cinskırım olayları Mor Çatı Kadın Sığınakları Vakfı kurucularından biri olarak övünç duymasına neden olmuştur. Ayrıca, Su ve suyla ilgili konular akademik çalışmalarında yoğunlaştığı alanlar olmuştur. Kolektif ve dayanışmacı iradenin gücüne olan inancıyla gönüllü çalışmalarını sürdürmektedir.
Ulusal ve uluslararası dergiler ve kitaplarda yayımlanmış makaleleri, bildirileri, kitap bölümleri vardır. Ulusal ve uluslararası bilimsel ve mesleki kuruluşlara üyedir.
Doğaya Dönüş, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 2003;
Su Hizmetleri Yönetimi Antalya İncelemesi, Todaie,Ankara,1999;
Robert Lanquar,Turizm-Seyahat Sosyolojisi, (Çevirisi) İletişim Yayınları, İstanbul, 1991 “Les Nouvelles Attaques Contre Les Femmes En Turquie”, European Conference “Feminists For A Secular Europe”, 2008,(www.periodicoliberopensiero.it/eventi/20080531_femministe_convegno.pdf; “Suya Neden Sahip Çıkmalı”, Mülkiye Dergisi, Sayı 234, 2002; “Déclaration de Barcelone : Etre un écocitoyen planètaire en Méditérranée”, Méditérranée et Mer Noire Entre Mondialisation et Régionalisation, L’Harmattan, IFEA, Paris, 2000 ; yayınlarından birkaçıdır.
Stok Kodu:9786256813854Boyut:13,5x21 cmSayfa Sayısı:104Baskı:1Basım Tarihi:Kasım 2024Çeviren:Gülser Öztunalı KayırKapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:65 gr. HolmenDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel Toplam328,0884,25614,8388,96910,4193,67128,2098,37
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.